12 Şubat 2009 Perşembe

Can Dündar'dan hayata dair...

Henuz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla doluhayata başlamaya hazırdın... Ne oldu? Istemediğin birokula girdin. Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak,sevilmek için... Sevmediğin bir bölümde senelerini harcadın... Ayaklarını sürüye sürüye gittinderslere... Çalışmak istemedin ama yine dezorladın kendini... Güç bela bitirdin sonunda... Ne ailen, nede arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı...Alkışlamadılar seni,omuzlarının üzerine çıkarmadılar,madalya takmadılar... Enerjin çoktan tükenmeye başladı bile... Kimse bilmez nasıl kendinifeda ettiğini... Ruhunu teslim ettiğini... Gençliğini tükettiğini...Şimdi iş bulman gerek... Para kazanman, araba alman,ev alman gerek... Istemediğin bir işe girdin... Böyle olması gerekiyor diye... Sırf çevrendekiler bekliyordiye... Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak,sevilmek için... Sabahın köründe gidiyorsun işe...Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun... Heyecanduymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun... Yarınıngelmesinden nefret ediyorsun... Sevildiğini hissettinmi peki? Ya saygı? Bitti mi insanların istekleri?Özgür müsün artık? Hayır hala özgür değilsin...Şimdi evlenmen gerek... Öyle ya yaşın geçiyor, evde mikaldın ne? Arıyorsun etrafında uygunbirisini, artık evlenmeliyim diyorsun...Acaba gerçekten istiyor musun? Sana uygun birisini buldunişte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası paranagöre... Peki ya kalbin? Düğününden bir gece öncesessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse?Belli ki hazır değildin bu evliliğe... Evlenmek içinevlendin... Insanları mutlu etmek, saygı kazanmak,sevilmek için...Mutlu oldun mu peki?Kalbin heyecanla doldu mu? Akşam eve koşarak döndünmü? Sevildiğini hissettin mi? Seviştin mi tümvarlığınla?Daha evleneli bir sene dolmadı, insanlar çocuk demeyebaşladılar... Istedin mi gerçekten bir çocuk sahibiolmayı? Hazır mısın bir canlıyı yetiştirmeye? Söylebana ne verebilirsin bu küçük insana? Hayatı kendi gözlerinle hiç yaşadın mı? Ne istediğini biliyormusun? Ya istemediğini? Hiç risk aldın mı? Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı? Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük Nedir? Ne cevap vereceksin? Sen hiçözgürlüğüyaşadın mı?Evliliğinde problemler yaşıyorsun... Sevmediğin birinsanla cehennemi paylaşıyorsun... Boşanmak fikri kafana gelip gelip gidiyor...cesaret edemiyorsun...Insanlar ne der diyorsun... Gene kendi duygularının üzerine bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde kalıyorsun... Fedakarlığını gören biri var mı?Yaşadığın ızdırabısenin gibi yaşayan?Korkuların seni hapsetmiş, her geçen gün etrafına birduvar daha örüyorsun. Sevilmeme korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu, saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler... Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu? Cesaretle atıldın mı hiç,ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi? Sevilmemeyi gözealdın mı hiç? Gülünç duruma düştün mü? Ağladın mı doyasıya, insanlara aldırmadan? Acı çektin mi hiç,hani öleceğini düşünecek kadar... Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç?Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne kılavuz. Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış... Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş. Alışmışsın artık bu düzene, artık istesemde çıkamam diyorsun... Vegene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun...Ne olurdu istediğin okula gitseydin... Kim ne dersedesin, ressam olsaydın... Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı,Sporcu olsaydın...Hayattaki büyük adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın... Ne olurdu biraz risk alsaydın? Biraz kendine güvenseydin? Biraz kendine inansaydın? Ne olurdu seni çepeçevre saran zincileri kırıp, önünde ki duvarları aşıp, kendin olabilmeyi başarsaydın? Kim ne diyebilirdi sana? Genekimse madalya takmazdı, gene kimse alkışlamazdı, genekimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı... Ama sen kendine saygı duyardın!Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına... Bu sefer kendin için bir şeyler yap... Bırak insanlar sevmesin seni, bırak senin mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler, bırak takdir etmesinler,onaylamasınlar, bırak dedikodunu yapsınlar, itirazetsinler... Hayatında bir kere olsun bu riski al!Istediğin mesleği yap... Zevk al ürettiğin işten...Uçarak git işine...Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan... Yaşamını kendin SEÇ ve MUTLU OLseçtiğin bu yaşamdan...Istediğin insan ile istediğin zamanda evlen... Ister20 inde ol, ister 50 inde... Senden başka kim bilirdoğru insanın kim olduğunu ve doğru zamanın ne zaman olduğunu? Dinleme başkalarını... Evlenmek için hiç birzaman geç sayılmaz... Ve hatta istiyorsanevlenme... Bu yaşam senin ve ızdırabını da,mutluluğunu da yaşayan tek sensin...Istediğin zaman çocuk yap... Kendini hazır hissettiğinde, yaşama bir canlı getirmek istediğinde ve o çocuğa verecek bir şeylerin olduğunda... Ve hatta istemezsen hiç çocuk yapma...Istiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye,başka bir kıtaya... Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya...Istiyorsan yeniden okula başla, yeni bir meslek, yenibir hayat, yeni ben diyerek kendin için yaşa...Şimdi soruyorum sana...Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın?

CAN DÜNDAR

Paylaşım:Mehmet Şükrü Ardıç(Teşekkürler...)

Hayalin Peşinde Her Gece

Çocukken başladık kurmaya hayalleri.Kimi zaman bir çizgi filmin süper kahramanlarına özenip onlar gibi uçabilmeyi,kimi zaman arkadaşımıza alınan bir oyuncağın bize de alınacağını,kimi zaman büyüyünce astronot olmayı,kimi zaman babamız kadar uzun olabilmeyi ve daha sayılabilecek pek çok hayalimiz vardı...

Sonra bir serüvenin içine giriverdik. hayatımızı belirleyecek sınavlar verdik tercih olarak elimizde sadece 5 şık olduğunu sanarak. Öyle yetiştik ki bu 5 şanstan başka hiçbirşey olamazdı cevaplarımız.Sonucu veya cevabı belli soruları yanıtlamaya çalıştık.Daha önceden başkalarının hayallerini kurup da yarattığı soruları cevaplayabilmek için çalıştık çabaladık gece gündüz.

Profesyonel olduk.Dünyamız değişti! Özgür olduğumuzu sandık.Dedik ki kendi tercihlerimdir beni ben yapan.Ama sadece sözünü ettik. Yaşatamadık. Hayaller kurduk neler yapacağız diye.Henüz yanına yaklaşamadık.

Başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için hayatımızdan vazgeçercesine çalıştık,çalışıyoruz.
Benim tercihim dediğimiz şeyler aslında hayalleri olan kişilerin bizdeki yansıması oldu anlayamadık.Kendi hayallerimiz,kendi tercihlerimiz sanıverdik.

Peki biz hayallerimizi nerede bıraktık?Nereye gömdük onları?Kimlere sattık hayallerimizi?

Hayal ettiğimizi sandığımız ürünleri aldık;tatillere gittik,arabalara bindik,restoranlarda yedik...
Önce mutlu olduk.Hayalimiz gerçekleşti diye.Sonra bunun rüya olduğunu anladık.Uyanınca bir baktık hayalim diye yaptığımız şeye ulaştığımızda, başkalarının hayali için daha çok çalışmamız gerektiğini anladık.

3,6,9,12,36,60 ay vadeli sattık hayallerimizi. Önce biz onları satın aldık sonra da onların bizi satın aldığını gördük.Onlar için çalıştık çabaladık.Her ay maaşlarını ödemek için.Çünkü hayalimizi gerçekleştirdiğimizi sandık.Ama sadece çevremizdekilerin hayallerinin yansımasıydı yaptığımız.

Ne zaman vazgeçtik hayallerimizden gerçekten kendi hayallerimizden.

Nedir bizi engelleyen?

Sadece para?Para + çevre? Para + çevre + ???

Cesaret olabilir mi bu engelimizin adı?
Kaçımız hayır dedik doğrudan hiç bir şekilde aklımıza yatmamış bir öneriye ya da emire?Kaçımız doğrudan hayır kelimesini kullandık politik olmadan böyle bir durumda?

Birazcık da olsa kendi hayallerimizi yaşamanın zamanı gelmedi mi acaba?En azında sadece bize ait olan zamanda uyumak yerine yaşamayı tercih etmek için hala imkanımız var değil mi?

Eğer gündüz başkalarının hayallerini gerçekleştirmeye devam edecek ve bunu değiştiremeyeceksek en azından gecenin içinde hayal kurmaya yeniden başlayabiliriz.

Sevgilerimle,